top of page

Yargıtay Kararı - Hakaret - Beraat - Ulan Sözü Hakaret Değildir

4. Ceza Dairesi 2021/1378 E. , 2021/11042 K.


"İçtihat Metni"


KARAR


Kamu görevlisine görevinden dolayı kasten yaralama ve hakaret suçlarından sanık ...'in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 86/2, 86/3-c, 125/1-3 (iki kez), 125/4 (iki kez) ve 43/2. maddeleri uyarınca 6 ay hapis, 1 yıl 5 ay 15 gün hapis ve 1 yıl 2 ay hapis cezaları ile cezalandırılmasına dair ... 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 09/06/2015 tarihli ve 2014/753 esas, 2015/453 sayılı kararının, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 07/01/2021 gün ve 2020/108848 sayılı istem yazısıyla dava dosyaları Daireye gönderilmekle incelendi:

İstem yazısında

“1- Dosya kapsamına göre, sanığın müşteki (...)'ya hitaben söylediği "ulan" ve müşteki (...) ile diğer müştekilere hitaben söylediği "hepiniz aynısınız lan, sizinle mi uğraşacağım" şeklindeki sözlerden dolayı kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret suçundan ayrı ayrı iki kez mahkûmiyetine karar verilmiş ise de, benzer bir olay sebebiyle Yargıtay 18. Ceza Dairesinin 23/06/2020 tarihli ve 2020/411 esas, 2020/7982 karar sayılı ilâmında belirtildiği üzere, kaba söz ve ağır eleştiri niteliğindeki sözlerin, mağdurların onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmaması karşısında hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı cihetle, sanığın atılı suçtan beraatine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde mahkûmiyetine karar verilmesinde,


2- Kabule göre de, 1 nolu gerekçe ile sanık hakkında kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret suçu yönünden hükmolunan cezaların kanun yararına bozulması halinde, basit yaralama suçu yönünden uzlaştırmaya engel olan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 'uzlaşma' başlıklı 253/3. maddesinde yer alan ".... Uzlaştırma kapsamına giren bir suçun, bu kapsama girmeyen bir başka suçla birlikte işlenmiş olması hâlinde de uzlaşma hükümleri uygulanmaz.” şeklindeki düzenlemenin uygulama olanağının kalmayacağı, bu hâli ile basit yaralama suçu yönünden 5271 sayılı Kanunu’nun 253. maddesindeki esas ve usûllere göre uzlaştırma işlemlerinin yerine getirilmesi için yargılama dosyasının uzlaştırma bürosuna gönderilmesi gerekeceği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir. ” denilmektedir.


Hukuksal Değerlendirme;

1 numaralı istem yönünden

Hakaret fiillerinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin onur, şeref ve saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye matuf olarak gerçekleşmesi gerekmektedir. Bir hareketin tahkir edici olup olmadığı bazı durumlarda nispi olup, zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir. Kişilere yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça, onur, şeref, ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövme fiilini oluşturması gerekmektedir.

İncelenen somut olayda; sanığın müştekilere hitaben söylediği, iddianamede tanımlanıp, mahkemenin de kabul ettiği kaba hitap tarzındaki "ulan" ve "hepiniz aynısınız lan" sözünün, mağdurun onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmaması nedeniyle hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığından, sanık hakkında beraat kararı verilmesi gerekirken, mahkumiyetine karar verilmesi hukuka aykırıdır.


2- Numaralı istem yönünden

CMK'nın 253. maddesinde ;

(1) Aşağıdaki suçlarda, şüpheli ile mağdur veya suçtan zarar gören gerçek veya özel hukuk tüzel kişisinin uzlaştırılması girişiminde bulunulur:

a) Soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı suçlar.

b) Şikâyete bağlı olup olmadığına bakılmaksızın, Türk Ceza Kanununda yer alan;

1. Kasten yaralama (üçüncü fıkra hariç, madde 86; madde 88),

2. Taksirle yaralama (madde 89),

3.Tehdit (madde 106, birinci fıkra),

4. Konut dokunulmazlığının ihlali (madde 116),

5.Hırsızlık (madde 141),

6. Dolandırıcılık (madde 157),

7. Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması (madde 234),

8. Ticari sır, bankacılık sırrı veya müşteri sırrı niteliğindeki bilgi veya belgelerin açıklanması (dördüncü fıkra hariç, madde 239), suçları.

c) Mağdurun veya suçtan zarar görenin gerçek veya özel hukuk tüzel kişisi olması koşuluyla, suça sürüklenen çocuklar bakımından ayrıca, üst sınırı üç yılı geçmeyen hapis veya adli para cezasını gerektiren suçlar." şeklinde hükme yer verilmiştir.

İnceleme konusu somut olayda; sanık hakkında TCK'nın 86/3-c maddesi uyarınca hüküm kurulduğu ve CMK'nın 253/1-b-1 maddesi uyarınca atılı suçun uzlaştırmaya tabi olmadığı anlaşıldığından kanun yararına bozma talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.


Sonuç ve Karar:

Yukarıda açıklanan nedenlerle;

2 numaralı kanun yararına bozma istemi yönünden

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın kanun yararına bozma isteği doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görülmediğinden, CMK'nın 309. maddesi uyarınca KANUN YARARINA BOZMA İSTEĞİNİN REDDİNE,

1-Numaralı Kanun yararına bozma istemi yönünden

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın kanun yararına bozma isteği doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden

a- Hakaret suçundan sanık ... hakkında kurulan ... 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 09/06/2015 tarihli ve 2014/753 esas, 2015/453 sayılı kararın, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,

b- Hükümlerdeki hukuka aykırılık sanığa verilen cezanın kaldırılmasını gerektirmekle, aynı Kanunun 4-d fıkrası gereğince, sanığın hakaret suçundan AYRI AYRI BERAATİNE,

c- Sanığın beraat etmesi nedeni ile bu suç için yapılan yargılama giderinin Hazine üzerinde bırakılmasına,

d- Dosyanın Yüksek Adalet Bakanlığı'na sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na TEVDİİNE, 25/03/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.


Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page